Z Kuşağı İle İletişim
Son yıllarda kullanımı daha da artan bir kavramla geldim karşınıza. Z Kuşağı… Herkesin dilinde bu sıra. Kiminle karşılaşsam Z kuşağı şöyledir, Z kuşağı böyledir, bunu sever, şu olsun ister, şöyle davranır… Birçok kişinin bu konuyla ilgili söylediği cevaplar ve yaptığı yorumlar var. Peki, gerçekten bu Z kuşağı kimdir?
Z Kuşağı Kimdir?
Oxford Dictionaries, Z Kuşağı’nı “21. Yüzyılın ikinci on yılında yetişkinliğe ulaşan nesil” olarak tanımlıyor. Oxford Learner’s Dictionaries, Z kuşağını “90’ların sonu ile 2010’ların başı arasında doğmuş bir grup insan” olarak tanımlıyor. Merriam-Webster Online sözlük, Z kuşağını “1990’ların sonunda ve 2000’lerin başında doğan insanların nesli” olarak tanımlıyor.
Pew Araştırma Merkezi, 1997’yi Z Kuşağı için başlangıç doğum yılı olarak belirledi. Pew, Z Kuşağı için bir bitiş noktası belirtmedi ancak 2012’yi 2019 yılındaki raporları için geçici bir bitiş noktası olarak kullandı. Brookings Enstitüsü, Z kuşağının 1997 ile 2012 yılları arasında doğduğunu belirledi. Amerikan Psikoloji Derneği, Z kuşağını “1997 yılından itibaren doğanlar” olarak tanımlıyor.
Sonuç olarak Z kuşağı 1997 ile 2012 yıllarını kapsayan bir nesil. Bu nesle aynı zamanda “Milenyum Çocukları” da deniliyor. Doğdukları andan itibaren teknolojiyle iç içe oldukları için hızı seven bir yapıya sahipler. Her kuşak da olduğu gibi bu kuşakta da onlara özel bazı özellikler ve istekler bulunuyor.
Eğer onların bu özelliklerini ve isteklerini anlamazsanız onlarla doğru bir iletişim kurma haline geçemezsiniz. Bu yüzden şimdi kendim de bir Z kuşağı olarak sizlere bizlerle nasıl doğru bir iletişim kurabilirsiniz bundan bahsedeceğim.
Öncelikle merak… Z kuşağı kocaman bir meraka sahip. Her saniye değişen bir gündemimiz ve durmadan akan bir zamanımız var. Bizimle paylaşmak istediğiniz konu ilgimizi çekmeli ki o kadar yeni haber içerisinden sizinkini merak edelim ve ona tıklayalım. Bu yüzden bahsetmek istediğiniz konuyu ilgi çekici hale getirmelisiniz. Ama ilgilerini çekeceğim derken yalan yanlış bilgileri aralara sıkıştırmak olmaz.
Z kuşağı için gerçekleri söylemek çok önemlidir. İletişim halindeyken saydam bir yapınız olmalı. Yani dışınız neyse içinizde onu yansıtmalı.
Dinlemeyi bilmelisiniz. Hep siz konuşmamalısınız di mi? Bırakın bizler de kendi fikirlerimizi söyleyelim. Anlaşılmak istiyoruz. Susmadan, susturulmadan konuşalım, dökelim içimizi istiyoruz.
Eleştirmeyi seven canlılarız bizler. Yanlış giden bir şeyler varsa bunu söylemekten korkmamalı ve korkutulmamalıyız.
İfade özgürlüğü çok önemli. Ne yazık ki şu dönemde artık kendimizin sansürü olduk. Konuşmadan önce o kadar çok düşünüyor ve düşüncelerimizi kırparak karşı tarafa iletiyoruz ki elimizde kendimize ait hiç bir şey kalmıyor. Oysa sorunlar konuşularak çözülür. Sorgulayacaksın ki yanlış giden bir şeyler varsa fark edebilesin ve çözüme daha çabuk varabilesin.
Sonra, size ait olan değerleri, inançları ve kararları bizlere dayatmamalısınız. Eğer dayatırsanız bizden büyük bir tepki toplarsınız. Bizler özgürlükçü bir yapıya sahibiz. Herkesin kendine ait bir fikri olmalı.
Adalete büyük bir önem vermelisiniz. Verilen yanlış kararlar bizlerin canını çok yakıyor. Sözde herkes için eşit olan haklar uygulamaya geçince ortadan kaybolduğunda şaşırıp kalıyoruz. Yani bir zamanlar şaşırıyorduk en azından. Şu an ne yazık ki her şeye olduğu gibi buna da alışmış bir durumdayız.
Daha sonra, bize emir vermemelisiniz. Zaten yapmaya bir meylimiz varsa yaparız. Ama siz bunu bize emir vererek söylediğinizde yapma isteğimiz kalmıyor.
Bir de şu emirlerin yanında uzun nutuklar çekmezseniz çok güzel olur. Uzun uzadıya anlatılan sıkıcı konuşmaların bize çok da bir etkisi olmuyor. Onun yerine söylemek istediğinizi bir çırpıda söyleyin. Ama söylerken bizlerin de bir şeyler bildiğini unutmayın.
Büyüklere göre bizlerin hiçbir şey bildiği yok. Tamam bilmediğimiz şeyler de var ama bildiklerimiz de çok fazla. İnternet çocuğuyuz bizler. Her an her bilgiye birkaç saniyelik uzaklıktayız.
Kendinizi geliştirmelisiniz bu arada. Yenilikçi fikirlere sahip olmalı, sahip olan gençlere de önem vermelisiniz.
Eğer sizler bunları uygularsanız bizimle olan iletişiminiz doğru bir yapıda olur. Böylelikle de yanlış anlaşılmalar ortadan kalkar. İki tarafta konuşulandan mutluluk hisseder.
İrem Avşar